Skip to main content
30 Ağustos

 

Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta 30 Ağustos Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ ni şöyle anlatır:

“Başkumandan Muharebesi

Efendiler, 26, 27 Ağustos günlerinde, yani iki gün zarfında düşmanın Karahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 kilometre uzunluğunda bulunan müstahkem cephelerini düşürdük . Mağlup olan düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos'a kadar Aslıhanlar civarında kuşattık. 30 Ağustos'ta icra ettiğimiz muharebe neticesinde (buna Başkumandan Muharebesi unvanı verilmiştir) düşmanın ana kuvvetlerinİ imha ve esir ettik. Düşman ordusu başkumandanlığını yapan General Trikopis de esirler arasına dahil oldu. Demek ki, tasavvur ettiğimiz kati netice beş günde alınmış oldu.

31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir genel istikametinde hareket ederken, diğer kısımlarıyla da düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini mağlup etmek üzere hareket ediyorlardı.”

Mustafa Kemal Paşa, Büyük Zafer sonrası 1 Eylül'de Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride, şu ifadelere yer verir:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!'”

Ordularıyla  düşmana karşı muzaffer olan Atatürk sonrasında şöyle der: 

“Ordularımız İzmir rıhtımında ilk verdiğim hedefe, Akdeniz'e vardılar”

Ve devam eder:

“Muhterem efendiler, Afyon Karahisar-Dumlupınar Meydan Muharebesi ve ondan sonra düşman ordusunu tamamen imha veya esir eden ve kılıç artıklarını Akdeniz'e, Marmara'ya döken harekatımızı izah ve vasıflandırmak için söz söylemeyi lüzumsuz sayarım.

Her safbasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle neticelendirilmiş olan bu harekat, Türk ordusunun, Türk subaylar ve kumanda heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihte bir daha tespit eden muazzam bir eserdir.

Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölümsüz abidesidir. Bu eseri vücuda getiren bir milletin evladı, bir ordunun başkumandanı olduğumdan, İlelebet mesut ve bahtiyarım.”

Biz de başta Başkomutan Atatürk’e, onunla beraber milli mücadelede savaşan silah arkadaşlarına, cepheye silah taşıyan ve erkeklerle yan yana çarpışan kadınlarımıza (Kastamonulu Şehit Şerife Bacı,  Kastamonulu Halime Çavuş, Kastamonulu Hafız Selman İzbeli, Manisalı Makbule, Erzurumlu Fatma Bacı, Aydınlı Çete Ayşe, Nezahat Onbaşı ve Halide Edib), yani canını bu vatan için feda eden aziz Türk ecdadımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Ve burada bugün varsak sizlerin sayesindedir bilinciyle sizlere layık vatansever, milli ve manevi değerlerine saygılı, çalışkan, bilgili ve aydın gençler olarak bize emanet bıraktığınız Türkiye’mizi yücelteceğimize söz veriyoruz. Saygı ve minnetle….

Bölüm Başkan Yardımcı Dr. Öğrt. Üyesi Filiz Barın Akman

 

30 Ağustos

 

 

 

 

We use cookies to ensure you get the most of our services

By using asbu.edu.tr, you are consenting to the use of cookies.